Lubnan’a gitmek veya gitmemek: Soru sadece bu degil. Daha onceki yazimda sorunun sadece “gidelimmi gitmeyelimmi” degil “hangi gaye icin” olmasi gerektigine vurgu yapmis idim.
Daha onceki yazimda sorunun sadece 'gidelimmi gitmeyelimmi' degil 'hangi gaye icin' olmasi gerektigine vurgu yapmis idim. Bu tur milletlerarasi guclerin gorev yaptigi. Download The State of Things (1982) torrent free full movie also watch now trailer. Son zamanlarda bilimin ileri gidisi ile bunun. Dendro-kronik metotlara g Search the history of over 510 billion pages on the Internet.
Bu tur milletlerarasi guclerin gorev yaptigi bolgelerde ne yapip ne yapilamayacagi “rules of engagement” (angajman, catisma ya da gorev kurallari) ile belirlenir. Amerika ve Fransa’nin beraber hazirladigi BM Guvenlik Konseyi karari icinde bu gorev kurallarini barindirmiyor tabiiki. Muhtemelen bu kurallar karar cercevesinde uretilip genisletilmis UNIFIL (Lubnan’daki BM Gecici Gucu) komutanligi vasitasi ile katilimci ulke birlik komutanlarina tevdi edilecektir.
Anlasmazlik olmasi durumunda Guvenlik Konseyi’nin bu minvalde ikinci bir karar cikarmasi da mukundur. Mevcut kararin Israil’in cikarlarini korumak ve ABD’nin “Yeni Ortadogu” planlarina uygun olarak duzenlendigi artik gun isigi kadar aciktir. Zaten status quo ante, yani karain ciktigi zamanki durum acisindan degerlendirildiginde ABD ve Fransa’nin farkli bir karar metni hazirlayacagi beklenemezdi.
Her ne kadar Hizbullah’in “zeferinden” soz ediyorsak ta, Israil’in “ikinci raund” dan bahsettigi, ve icerdeki Likud lideri Netanyahu gibi “sahinlerin” (Israil’de guvercin yasarmi acep?) bu katliamlari yeterli bulmadigi, 1. Lubnan’i toptan yerle bir etmeyi yegledigi dusunulurse, 1.
1982'de Washington'a gitti ve taniklara Oral celik'in baska baska fotograflarini. Catli'nin Chiae ile Amerika'ya gidisi. Bu olaylarin failleri.
Bu olaylarin bize anlattigi sey. Ygs-Lys-Kpss SORU Payla.
Hizbullah’in kerhen de olsa evet dedigi anlasilabilir. Nasrallah’in su bizim amiral gemisi tarafindan “pismanim dedi” diye nakledilen “bana iki askerin kacirilmasi Israil’in bu tepkiyi gostermesine sebep olacagini bilseydiniz, bu emri verimiydiniz deseydiniz, hayir, askeri, politik, ekonomik, ahlaki sebeplerden bunu yapmazdim” cevabi Hizbullah’in bolge halkinin dertleri ile hemdert oldugunu, her halukarda manevi zafer ugruna daha fazla insanin katledilmesini, Lubnan’in yerle bir edilmesine razi olmayacagini gosteriyor.
Nasrallah dusmanin cok onceden ABD ile yaptigi plandaki gayelerine ulasamadigini, yani zafer kazanamadigini bilyordu fakat ayni zamanda kurulusundan beri savas halinde oldugu dusmaninin babarlik derecesini, ve bu barbarligin sozumona milletlerarsi topluluk tarafindan de engellenemeyecegini de biliyordu. Bu ahval ve serait icerisinde Nasrallah’in ateskese razi olmasi ideale degil mevcut sartlardaki optimum cozume razi olmasi olarak telakki edilebilir.
Tabiiki herkes gibi Hizbullah’ta bunun oyunun sonu olmadigini biliyor. Gel Tezkere. Ilk yaziyi yazdigimdan beri Turk bilrliginin gorev kosullari, kurallari konusu bir miktar acikliga kavusmus durumda. Ozet olarak, gonderilecek birligin “Deniz Gorev Gucu” olacagi, ana gorevinin deniz ve hava guvenligi icin kesif ve devir gorevi olacagi, buna ilaveten insani yardim faaliyetlerine ve Lubnan askerini egitme gibi islevler de uslenecegi belirtiliyor. Lubnan’da resmi hukumet disinda hicbir unsura silah, muhimmat girisinin musade edilmemesi” ongrouldugu icin bu gorev ister istemez Hizbullah’a karsi, ya da onun hosuna gitmeyecek unsurlar icermektedir. Ama tekrar etmekte yarar var, zaten karar esas olarak Hizbullah’in etkisizlestrilmesi icin hazirlandi.
- Posts about somuru / tahakkum written by e.
- Report Category: Documents.
Bu gercekten kacis yok. Pek cok “gitmeyelmci”, sebep olarak Israil ve ABD’nin Iran, Suriye ve genelde bolgeyi yeniden tanzim planlarinda taseronluk uslendigimizi dusunerek, “bu kirli planda rol almayalim” diyorlar. Bu arguman 1 Mart tezkeresine karsi cikarken benim de 5. Fakat burada sorulmasi gereken soru sudur: Turkiye UNIFIL’e katilmasa ne olur?
Bu bahsettigimiz seytani senaryo oynanmayackmi? Turk askerinin yerini Estonya, Polonya veya Fas askeri aldiginda bu bizim anti- Amerikanci, veya dindar dostlarimizi tatmin eden bir sonucumu hazirlayacak? Bu mulahazalari yaparken daha onceki yazimda da vurgu yaptigim 1. Bu muglaklikla sadece kolay konsensus saglanmasi icin degil, kararin hazirlayicisi olan ABD’nin seytani niyetlerle Israil’in kullanbilecegi acikliklar birakma gayesine matuftur. Ama bu muglakliktan sadece onlar istifade edebilir demek degildir. UNIFIL’de yer alacak, Israil’in kabul edebilecegi pek az Musluman ulkeden biri olan Turkiye’nin de bu muglak “gorev kurallarini” kendisinin yorumlamasi ve uygulamasi icin aciklik vardir.
Ben bu acikligin daha fazla olmasini ve Turkiye’nin daha aktif olarak, UNIFIL’de yer alacak Fransa, Italya ve diger AB ulkelerinin yaninda Lubnanlilara din, tarih, kultur yakinligimizdan dolayi daha sempatik bakan bir dengeleyici olmasini dilerdim. Tezekere’de goruldugu kadari ile hukumet muhtemelen, ic basinclarin da etkisi ile olacak “gidelim ama risklerin minimize edildigi, ve onemli islere karsmadigimiz sartlarda ” demistir mealen.
Peki Turkiye bu gitmekle ne kazanmayi umit ediyor? Gidelimcilerin ve hukumetin bir numarali argumani “bu kadar yakinmizdaki yangini seyredemeyiz; bolge guvenliginde, geleceginde soz sahibi olmaliyiz” argumanidir. Bu arguman soyut olarak degerlendirildiginde gayet mantikidir. Fakat icinin doldurulmaya ihtiyaci vardir. Oyle goruluyorki hukmet bu girisimden herkesi menun etmeyi umit ediyor. Bu Ingilizce’de “it defeats the purpose” diye ifade edilen (gayeyi maglup eden) bir tutumdur. Gidelim ama suya sabuna fazla dokunmayalim.
Basbakan Erdogan’in “risk ve menfaat ikiz kardestir” kuralina gore bu risk minimzasyonu menfaati yani bolgenin geleceginde soz sahibi olmamizi da minimize edecektir. Tabiiki bu mulahazalar haiz oldugumuz SINIRLI bilgilere dayanmaktadir. Hukumetteki politika ureticilerinin butun bilgilerinin mulahazalarin saydam olarak kamuya yansimasi beklenemez. Ozellikle otoritenin sadece sivil kanatta olmadigi, ve farkli guc merkezleri oldugu gercegi goz onune aliniginda aklimiza gelen bazi tereddutleri husn- u zan cercevesi icerisinde yorumlalak zorundayiz. Hemen hemen her politik konuda fikrini aciklayan asker kanadinin bu konuda “bize verilen gorevi yapariz” diyecek seviyede “demokratik” davranmasi da kayda degerdir. Ben bundan Erman Toroglu’nun “kodumu oturtan” GK Basani Buyukanit’in kapali kapilar arkasinda da bu kadar demokratik oldugu yargisina varamiyorum.
Tahminim tezkerenin “az riskli az kazancli” bir misyon icermesinde Buyukanit yaninda diger icerdeki aktorlerin de rolu oldugu yonundedir. Fakat bu konuda karar verirken gozonune alinmasi gereken, indeterminizmin dis poltikanin tabiatinda oldugudur.
Lubnan’a gitmekle ne saglayip ne kaybedilecegini kesin olarak belirleyecek bir karar analizi programi veya herseyi ongorebilecek bir politik deha yoktur. Politika ureticiler, karar vericiler ancak mudahil olup olmamaya karar verebilirler bu noktada. Bu, bu mevzuda verilecek son karar degilir. Oradaki gorev suresince meydana gelebilece gelismelerin her biri konusunda tekrar tekrar kararlar verilecektir, tezkere seviyesinde olmasa da.
Simdilerde oldukca sessiz olan asker oraya gidildikten sonra tabiati ile gunluk operasyonel kararlar verici durumunda olacaktir. Bunu yaparken sivil otoritenin misyon tanimina ne kadar sadik kalacagi onemli bir husustur. Faraza kesif ve devriye gorevi yapilan bolgeye bir Israil savas gemisi girdignde ne tepki verilecegi bir standard prosedur degil komutan insiyatifnin rol oynayacagi bir karardir. Iste bundandirki hukumetin bu tezkere de guttugu misyonun asker tarafindan tamami ile anlasilp sindirilebilmis oldugunu, yani asker ve hukumetin bu konuyda “goz goze gorduklerini” bilmek isterim. Her halukarda, bu tur belirsizlikler ve dis vede ic politik risklere ragmen, mudahil olmamayi gorevden kacma olarak telakki ediyorum.
Boyle bir gorev anlaysi tabiiki disisleri bakani’nin poltika danismani Ahmet Davutoglu’nun “stratejik derinlik” olarak tanimladigi “butun yumurtalari ayni kefeye koymama” stratejisinde daha drastik bir politik cizgi kaymasini icermektedir. Resmen Israil- ABD Inc.’e sadece “biz yokuz bu kirli iste” degil “karsinizdayiz” mesaji verecek bir “gorev” den bahsediyorum. Biz gidersek gerek biz gerek Lubnan, ve Ortadogu kaybedebilir. Gitmezsek bu ihtimal daha da gucludur. Irak’a gitmemek dogru karardi fakat bize ragmen, Irak bu gunku hale geldi.
Lubnan’da mudahil olmak sonucu belirlemeyi garanti edemez fakat irade ahlaki politikalar yonude tecelli ederse sonucu etkileme sansi vardir. Tezkere son soz degildir. Muhalefetlerini “bu ABD’nin Israil’in poltikalarina hizmet ediyor” olarak ifade etmekten oteye gidemeyen dostlarin alternatifler uzerinde de dusunmelerini tavsiye ediyorum.